- yayğın
- yaygın
Azərbaycanca-Türkcə Lüğət. 2011.
Azərbaycanca-Türkcə Lüğət. 2011.
yaygın — sf. 1) Çoğu kimselerce duyulmuş, öğrenilmiş, kullanılmış veya benimsenmiş olan Yaygın bir söz. Yaygın bir inanç. 2) Pek çok kimsede görülen ve beğenilen Yaygın bir kültürü ve her çeşit insanı kavrayacak bir sunuş tarzı vardı. H. Taner 3) Sınırı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yayğın — sif. 1. Tez yayılmaq xassəsi olan, tez yayılan; sıyıq. 2. məc. Konkret, dəqiq olmayan, lazımınca aydın olmayan; qeyri müəyyən. Yayğın fikir … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yaygın öğretim — is. Yaygın eğitim sistemi ile gerçekleştirilen öğretim … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaygın eğitim — is. Örgün eğitim imkânlarından yararlanmamış olanlara, gittikleri okuldan erken ayrılanlara veya örgün eğitim kurumlarında okumakta olanlara ve meslek dallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlere uygulanan eğitim … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaygın yanlış — is. Galatımeşhur … Çağatay Osmanlı Sözlük
hisse-i şayia — yaygın hisse; ortak pay … Hukuk Sözlüğü
maki — 1. is., bit. b., Fr. maquis Akdeniz dolaylarında yaygın, yaygın bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü 2. is., hay. b. Makigillerden, Madagaskar adasında sık rastlanan, uzun kuyruklu, yumuşak tüylü bir memeli primat (Lemur) … Çağatay Osmanlı Sözlük
Турецкий ван — Турецкий ван … Википедия
akkaraman — is., hay. b. Vücudu beyaz, ağız, burun, göz etrafı, kulak ve ayaklarda siyah lekeler bulunabilen, kaba karışık yapağılı, Orta ve Doğu Anadolu nun batı kesimlerinde yaygın olarak yetiştirilen yerli bir tür koyun … Çağatay Osmanlı Sözlük
arsenik — is., ği, kim., Fr. arsenic Atom numarası 33, atom ağırlığı 74,91, yoğunluğu 5,7 olan, atmosfer basıncı altında 450 °C de süblimleşen, maden filizlerinde çok yaygın bulunan, metal görünümünde basit element, sıçanotu, zırnık (simgesi As) … Çağatay Osmanlı Sözlük
begonvil — is., bit. b., Fr. bougainvilla Akdeniz bölgesinde yaygın olan, beyaz, kırmızı, pembe, turuncu renklerde çiçekleri olan bir bitki … Çağatay Osmanlı Sözlük